Film

BİR SEVDA İŞİ TRT Ev Sineması Kuşağı "Bir Sevda İşi" Ellek köyünün muhtarı Ökkeş Dayı, ömrünü iki köyün birleşip belediye olması için harcamış ve başardığı gün vefat etmiştir. Ellek köyünden Yasin Bedir, Peçenek köyünden ise Musa Çay adaylığını açıklayacak ve belediye başkanlığı için kıyasıya yarışacaktır.

İZZET KAPTAN VE OĞLU Balkan Savaşı ertesinde Selanik’de bir yandan barış tesis edilmeye çalışılırken, bir yandan da savaş suçları ve suçluları yargılanmaktadır. İzzet Kaptan ve oğlu da dağlarda geçen beş yıllık kaçak hayatlarının sonunda yakalanır ve baba oğul Selanik Askeri Mahkemesince Yunan çavuşu Lukas ile er Stratis’i öldürmeleri suçuyla idama mahkum edilirler. İzzet Kaptan ve oğlu idam edilecekleri Cuma köyüne doğru, iki jandarma eşliğinde, uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkarlar

ZENGİN VE YOKSUL - TIKANDI BABA Hasip gençliğinden bu yana bir sürü işe girip çıkmış, hiç birinde dikiş tutturamamış mahallenin ‘Tıkandı Baba’ diye takıldığı nasip çeşmesi bir türlü akmayan, yüzü bir türlü gülmeyen biridir. Nasip’in hayata başladığı bütün arkadaşları zengin olmuşlar, mala mülke kavuşmuşlar, rahata ermişlerdir. Gelgelelim Hasip bunca uğraşısına, çabalamasına rağmen evine yavan bir ekmeği bile zor görünmektedir. Hasip’in bu nasipsiz hali zengin olmuş çocukluk arkadaşlarından Mahmut’un dikkatini çeker. Zekatını Hasip’e verecek, böylece onu bu yakınmalardan, yoksulluktan kurtulacaktır. Mahmut kendini belli etmeden Hasip’e parayı ulaştırmak için değişik yollara başvurur. Gel gelelim doğuştan kısmetsiz olan Nasip’e paralar bir türlü uluşmamaktadır. Yolsuz arkadaşını zengin yapmak için uğraşan, ama bunu bir tü rlü başaramayan Mahmut çileden çıkacaktır. ‘Ah bir zengin olsam’ deyip ayağına gelen kısmetleri başkasına yaptıran Nasip’in hali de içler acısıdır.

EYÜP SULTAN YOLCUSU Anadolunun bir köyünde yaşayan Eyüp dede, Eyüp Sultanı ziyaret etmek hasretiyle yanıp tutuşmaktadır. Kızı ve damadı ise yaşlı ve hasta olması nedeniyle onun bu hayaline kavuşmasına pek sıcak bakmamaktadır. Fakat Eyüp dede sık sık bu hayaline kavuşmak için evden kaçmaktadır. Kızı ve damadının evde olmadıkları bir gün yine evden kaçar ve yolda Aydın isimli bir gencin arabasına biner. Amacı elbette ki Eyüp Sultana gitmektir. Arabasına bindiği Aydın isimli delikanlının ise bütün hayali evlenmektir. Fakat para sıkıntısı çektiği için ne bu hayalini gerçekleştirebilmekte ne de ailesinden bu konuda destek almaktadır. Yolculuk esnasında Eyüp dedenin yıllardır Eyüp Sultana gitmek için para biriktirdiğini duyduğunda aklından tek bir şey geçer. Paraları almak ve hayalini kurduğu evliliği yapmak. Çok geçmez ve delikanlı Eyüp Dedeyi kandırır. Onu yol ortasında bırakıp paralarını alır ve kaçar. Eyüp dede yaşadığı bu olumsuzluğa aldırmadan, her ne şekilde olursa olsun hayaline kavuşmak amacındadır ve yine çoktan yola koyulmuştur.Aydın ise yaşadığı bir dizi garip olaylar sonunda yaptığından çoktan pişman olmuş ve ne yapacağını bilmez haldedir. Fakat Aydın için hayat çok daha büyük sürprizlere gebedir...

HZ. ÖMER'İN DOĞUŞU Kırkıncı Müslüman, ikinci halife ve Adalet Güneşi lakabıyla tanınan Hz. Ömer’in hayatı muhteşem bir prodüksiyonla Kanal 7’de ekrana geliyor. Ramazan ayına özel Hicret, Peygamberin Kılıçları, Ebûzer gibi TV filmleriyle İslam tarihinin çok önemli olaylarını ve şahsiyetlerini ekrana getiren Kanal 7’de bu hafta da Hz. Ömer’in Doğuşu yayınlanacak. Kırkıncı Müslüman olarak İslam saflarına katılan Hazreti Ömer’in Müslüman olmadan önceki ilk dönemini anlatan film, önce keskin bir zalim iken, ‘adalet güneşi’ne dönüşüm sürecini ekrana taşıyor. Hazreti Hamza müşriklerin önde gelenlerinden Ebu Cehil’i yaralamıştır. Bir Müslüman’ın Mekke’nin önderlerinden sayılan Ebu Cehil’in kanını akıtması büyük bir olaya dönüşmüştür. Ebu Cehil’in intikamını almak üzere yeğeni Ömer’in öne çıkmasında Ebu Cehil’in kız kardeşi olan annesi Hantame’nin de kışkırtmasının büyük rolü vardır. Annesi tarafından kışkırtılan Ömer, önce Hamza’yı öldürmek sonra da İslamiyet’i ortadan kaldırmak için Hazreti Muhammed’i de yok etmek kararındadır. İlk vahyin gelmesinden sonra yedi yıl geçmesine rağmen Müslümanlar sayıca çok azdırlar. Hazreti Peygamber’in iki Ömer’den birinin Müslüman olması ile ilgili duası vardır. Bu iki Ömer de en azılı müşriklerden Ebu Cehil olarak bilenen Ömer bin Hişam ve onun yeğeni Ömer bin Hattab’dır. Peygamberin duasının nasıl gerçekleşeceği Müslümanlar arasında merak konusudur. Hz. Muhammed’i öldürme kararı alan, Mekke’de Müslüman bırakmak istemeyen Ömer’i kendi evinde bir sürpriz beklemektedir. Ömer bir gün kendi evinde Allahın ayetlerinin okunduğunu duyar ve Hz. Muhammed’in duasındaki Ömer ortaya çıkmaya başlar.

PEYGAMBERİN KILIÇLARI Asım Bin Sabit Uhud Savaşı’nda Medine’nin önde gelen zengin ailelerinden Sülafe’nin iki oğlunu öldürmüştür. Sülafe, Asım tarafından öldürülen iki oğlunun intikamı için yanıp tutuşmaktadır. Asım’ı öldürüp başını getirene büyük ödüller vaat eder. Ödülü duyan Mekke’nin çapulcuları, çöl bedevileri, dağ eşkıyaları Asım bin Sabit’i öldürüp zengin olmak için fırsat kollamaya başlar. Çöl bedevileri Asım’ı tuzağa düşürmek için bir plan yapar. Hz. Muhammed’e çöl bedevileri arasında İslam’ın yayıldığını ve kendilerine İslam’ı anlatması için bir öğretmen gönderilmesini talep ederler. Niyetleri Asım bin Sabit’in kendilerine gönderilmesi ve böylece Asım’ı pusuya düşürerek öldürmektir. Fakat Hz. Muhammed, Asım Bin Sabit ile birlikte Hubeyb bin Adiyy, Mersed Bin Mersed, Zeyd bin Dessine, Abdullah bin Tarık ve Halid bin Bukery’i bir ekip halinde gönderir. Sahabelerin bir kısmı Allah’ın dinini öğretirken bir kısmı da güvenliği sağlayacaktır. Asım Bin Sabit ve arkadaşları yola çıkar. Oysa Reci Suyu denilen yerde yüzlerce bedevi çapulcu tuzak kurmuş şekilde İslam mücahitlerini beklemektedir. 

ABDU Abdu, türlü sıkıntılar sebebi ile ülkesi Gana’dan Türkiye’ye göç eden bir ailenin altı yaşındaki oğludur. Kısa bir zaman sonra annesi Akua, oğlu Abdu ve kocası Adika’yı terk edip ülkesine geri döner. Küçük Abdu hayatın acımasız tarafıyla biraz erken tanışır. Babası Adika kendi yaptığı tezgahta saat satarak evini geçindirmeye çalışır. Oğluna kendini adamış sevgi dolu bir babadır. Günlerden bir gün Abdu hastalanır ve babası ile saat satmaya gidemez. Ertesi gün ayakları onu mahallenin camisine götürür. Abdu orada caminin imamı Abdullah ile tanışır. İmama Abdullah, Abdu’yu çok sever; çünkü Abdu sevgi dolu, ışıl ışıl bir çocuktur. İmam, onu babasıyal birlikte eve davet eder. Abdu sevinir ve hemen babasına koşup bu durumu paylaşır. Adika oğlunun camiye gitmesinden dolayı, oğlu kadar çok mutlu ol ur ama o gece Abdu hayatının en acı anını yaşayacaktır. Mahallenin azılı hırsızları eve girip, üç beş saat uğruna Abdu’nun babasını öldürürler. Abdu daha tanımaya bile fırsat bulamadı ülkede yapa yalnız kalır, çok sevdiği babası da artık yoktur. Bu olaydan sonra İmam Abdullah, Abdu’yu iyice sahiplenir ve onu evinde kalmasına razı eder. Olayları duyan anne Akua, hemen Türkiye’ye gelip, Abdu’yu Gana’ya götürmeye karar verir. Ama Abdu, kendilerini bırakıp gittiği için annesine kızgındır. Abdu artık bir karar vermek zorundadır. Ya çok sevdiği İmam Abdullah’ın yayında kalacak, ya da annesi ile Gana’ya dönecektir.

VALİ Annesinin büyük fedakarlıkları sonucu eğitimini tamamlayan Faruk kariyer basamaklarını hızla çıkarak valilik makamına oturur. Bir süre sonra makamın büyülü havasına ve bürokratik engellere kapılan Faruk, kurulu düzene ayak uydurur. Bu sırada kendisine büyük emeği olan annesini ve memleketini arayıp sormaz olur. Bir gün annesinin ölümünün acı haberini alır ve memleketine gider. Bir ay önce hayata veda eden yaşlı kadın oğlunun işlerinin aksamaması için hastalığını oğluna haber verdirmemiştir. Bir helallik isteyemeden annesinin ölümü Vali Faruk'u derinden sarsar. Artık milletin valisi olmak için çalışmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek sokaklarda dolaşır ve halkın sorunlarına daha yakından tanık olmak ister. Yine şehri dolaşmaya çıktığı bir gün gecekonduda yaşayan nine ve üç torununun yaşamına şahit olur.

KABE YOLLARINDA Ahmet ve Rabia yorgan dikerek geçinen ihtiyar insanlardır. Ömürlerinin son günlerinde tek hayalleri kalmıştır; hacca gitmek. Hac kur’asında yıllardır bekledikleri müjdeli haber gelmez. Yedi sekiz yıldır olduğu gibi bir sonraki yılın çekilişine kalmışlardır… Rabia uzun bir zamandır şiddetli bir baş ağrısından yakınır. Ahmet doktorun karısı Rabia için sayılı günleri kaldı haberini saklayacak, ne olursa olsun onun son arzusunu yerine getirecektir. Bu zamanda delilik sayılsa da kara yoluyla hacca gideceklerdir. Otomobili kullanmak için tanıdıklardan kimseyi ikna edemezler. Çaresiz ne yapacaklarını düşünürken karşılarına polisten kaçarken yaralanmış İsmet çıkar. İsmet, ceza evinden kaçmış, soluğu yurt dışında almak isteyen tekin olmayan biridir. İki yaşlı kendilerini mukaddes topraklara götüre cek bir şoför buldukları için sevinmektedirler. Ahmet’in derdi gün gün kötüleşen karısı Rabia’yı ölmeden Kabe’ye ulaştırabilmek, son arzusunu yerine getirmektir. Oysa İsmet aranan biri ve yurt dışına çıkmak için her şeyi göze almış bir kanun kaçağıdır. Ahmet ve Rabia’yı sevinçle çıktıkları bu büyük yolculukta, ‘Kabe Yollarında’ tehlikeli sürprizler beklemektedir.

KARDEŞLİK ADASI İki kardeşin fidye için kaçırılıp ıssız adaya terkedilmesiyle başlayan öykü, yıllardır yabani bir hayat süren Türk Robinsonla karşılaşmalarıyla ilginç hale dönüşüyor. Yirmi yıl önce yaşadığı travma yüzünden uygar dünyayı terkederek ıssız bir adaya yerleşmiş Robinson'un adasına gelen 'misafirleri'ne yaşattığı sürprizler işleniyor. Zenginlikle şımarmış ve birbirini çekemeyen geçimsiz iki kardeş fidye için kaçırılır. Sandalla uzak bir yere götürülürken, kendilerini kaçıran adam ölür. Denizin ortasında kalakalan iki kardeşi akıntı uzak ve ıssız bir adaya sürükler. Kimsenin yaşamadığı bu adada korku içinde günler geçiren şımarık kardeşler birbirine yaklaşmaya başlayacaklardır. Açlıktan ölmemek için yedikleri yabani bir yemiş yüzünden tehlike atlatan çocuklar gözlerini açtıklarında kendilerini e sir aldığı söyleyen Robinson ile karşı karşıyadırlar. Cuma adını verdiği kölelerini her türlü zor işte çalıştıran, eziyetler eden Robinson bir yandan da adasını hayali korsanlara karşı da korumak zorundadır.

ASLA VAZGEÇMEM Tarık ve Esra'nın mutlu bir evlilikleri vardır, kızları Elif'in varlığı bu mutluluğu daha büyütmüştür. Bir akşam çalan telefonla tüm hayatlar paramparça olur. Tarık telefonda duyduğu sözlere öfkelenip kızını da alıp evi terk eder. Esra gerçeği anlatmak için Tarık ve kızını 15 yıl boyunca bıkmadan arar. Esra arkadaşı Canan ile açtığı emlak ofisine bir gün, bir genç kız görmeyen babası ve kendi için bir ev aramaya gelir ve bir süre sonra gelenin Esra'nın 15 yıldır aradığı kızı olduğunu anlarız. Esra kızını bulma sevincini yaşarken kocasının kör olduğunu öğrenerek dünyası başına yıkılır. Her şey yeniden başlamıştır. Esra farklı bir isimle Tarık'a yardımcı olarak işe başlar. Amacı asla vazgeçemediği yuvasını yeniden kurmaktır. Ama hiç kolay olmayacaktır.

ÇERÇİ Issız dağlar, karanlık ormanlar iyilik için çıktığı yolda gözünü korkutamazdı. Küçük Çerçi verdiği sözden dönmeyecekti. Recep ve babası Çerçi Mümtaz at arabasıyla yaz kış demeden dağ köylerinde çerçilik yapmaktadır. Köylünün her türden siparişlerini, ihtiyaçlarını yıllardır gidermeyi bir görev bilmişlerdir. Çerçi Mümtaz ayağı kırıldığından birkaç hafta köylere çıkamayacaktır. Oysa en son gittikleri köyde hasta bir kadına ilaçlarını getireceklerine dair söz vermişlerdir. Eğer ağrı kesici ilaçlar ulaştırılamazsa kadın ölüp gidecektir belki. Recep, kadının ağrılarını, babasının kadına verdiği sözü düşünür. Babasının sözü yerde kalmasın diye yola çıkar. Dağ yoları, karanlık ormanlar küçük bir çocuk için korkutucu ve tehlikelidir. İki serseri yolunu keser. Çerçi arabasında ne var ne yok talan ederler. Hırsızlar hasta kadının ilaçlarını da alıp gitmişlerdir. Küçük Recep ne yapıp edip mutlaka ilaçları kurtarıp yerine ulaştırmak istemektedir. Canı bahasına da olsa hırsızların peşine düşer. Küçük çocuğu ıssız dağlarda ve tehlikeli ormanlarda şaşırtıcı sürprizler beklemektedir.  

ANKARA EKSPRESİ Olaylar 1944 yılında geçiyor. Berlinde planlanan Ankara Ekspresi operasyonu kapsamında, işadamı, sanatçı gibi birçok kılığa giren askerî birlikler Türkiyeye sızdırılacak, böylece Rus ordularını sıkıştıracaklardır. Ancak Türk hükümeti karşı koyar ve operasyonu engeller. Türk İstihbarat Örgütü üyelerinden Seyfi, Hikmet ve Nadir bu olaylarla birebir ilgilenir. Bu arada, Alman İstihbarat Örgütünden Hilda, Ludvig, Klinger ve Baron da son hızla çalışmaktadır. Kardeşi Tanya ile mektuplaşabilmek için Alman İstihbarat Örgütü adına çalışan Nina, Amerikalı ajan Clara, İngiliz ajan Jackson ve Seyfinin yakın arkadaşı Nadirin öldürülmesi gibi durumlar olayları iyice kızıştırır. Tüm bu karmaşanın ortasında, yıllar önce Almanyada öğrenimleri sırasında tanışan Hilda ve Seyfi arasında da bir yakınlaşma olur. Sonuçta, Ankara Ekspresi durdurulur; ancak Seyfi ve Hilda için yeni bir hayat başlamıştır. 

GÖZLERİM SENDE KALACAK Gözlerim Sende Kalacak: Nergis ve Tekin çifti mutlu bir evlilik yaşarken Tekin, ajansında işe başlayan Filize ilgi duymaya başlar. Nergis durumu öğrenince Tekin evi terkeder ve Filizle beraber yaşamaya başlar. Bu arada doktora giden Nergis beyninde tümör olduğunu öğrenir.
Çaresiz hastalığa yakalanan bir annenin çocukları için aldığı zor karar ve çocuk sahibi olma hayaliyle yaşayan genç bir kadının yaşamı Kanal 7’de. 


AĞLAMA ANNE Yıllar önce yaşanan tatsız anıların bir ailenin üzerine çöreklenmesiyle gelişen olaylar Ayşegül Tarıka karşı olan hislerine annesinden hayır cevabını alınca, şehri terk edip Tarıkla birlikte kasabaya yerleşir. Mutlu süren evlilikleri bir bebeklerinin olmasıyla daha da perçinlenmiştir. Fakat Ayşegül aradan geçen zaman zarfında kaçtığı evine hiç gitmemiş ve annesini de hiç görmemiştir. Kızının hasretine daha fazla dayanamayan annesi üç yıl sonra kızı Ayşegülü ziyarete gelir. Fakat bu ziyaret geçmişe ait sırlarında ortaya çıkmasının bir başlangıcı olur. Ayşegülün annesiyle kayınpederi Halil Bey arasında geçmişte bir gönül ilişkisi yaşanmıştır. Hatta bu nedenle Tarıkın amcası da öldürülmüştür. Tarık ve ailesi bu gerçeği öğrendikten sonra Ayşegül ve annesine tavır alır ve onları kabullenmek istemez. Böylece Ayşegül ve annesini için de zor günler başlamış olur. 

BIRAKMA BENİ ANNE Kanal 7de TV Filmi kuşağında bu hafta Bırakma Beni Anne adlı film, televizyonda ilk kez ekrana getiriliyor. Bir çocuğun kendisini terk eden annesini ararken başına gelenlerin anlatıldığı film. Filmin konusu kısaca şöyle: Annesi tarafından esirgeme kurumuna bırakılan Murat, her fırsatta yurttan kaçarak annesini arar. Bu kaçışları sırasında sokak çocukları ile dost olur ve onlarla yaşamaya başlar. Muzo yanlarında kalması için Murata hırsızlık yapması şartı koşunca Murat hırsızlık yapmaya başlar. Bir gün annesini bulur ancak annesi onu reddedecektir. Hatice isimli bir kadınla tanışınca ise tüm hayatı değişir. 

UMUT HİÇ BİTMEYECEK Avukat Erdal ve eşi Hale uyumsuz bir evlilik yaşamaktadırlar.En küçük meselede dahi aralarında uyumsuzluk yaşayan çiftin evlilikleri gün geçtikçe kötüye gitmektedir.Selma üniversite mezunu olmasına rağmen bir iş bulamamıştır. Babası Bedri alkolik bir kişi olduğundan evin tüm yükü annesinin sırtındadır. Bedri sarhoş olarak eve geldiği bir akşam çıkan tartışma sonucunda karısı tarafından yanlışlıkla öldürülür. Selmanın babası mezara annesi de hapse girer.Bu olaydan kısa bir süre önce bir vesileyle Selma ile tanışan Erdal eşiyle yaşadıklarının aksine onunla çok uyumlu bir ilişki sürdürmektedir. Annesinin hapse girmesinden sonra kardeşlerinin geçimi Selmanın omuzlarına biner. Erdal Selma için iş bulur ve Selmanın annesini hapisten kurtarmak için bir umut olur.Erdal, eşi Haleye artık boşanmak istediğini söylediğinde Hale buna şiddetli bir şekilde karşı çıkar. Hale, Selma ile yüzleşerek Erdalla evli olduğunu anlatır. Erdalın evli olduğunu öğrenen Selma da evli bir erkekle beraber olamayacağını belirtir. Erdal Selmaya eşinden boşanacağını söylese de Selmanın kararı değişmez. Fakat mutluluk onları tekrar nerede ve ne zaman bulacaktır bilinmez. Çünkü onlar için umut hiç bitmeyecektir. 

ELVAN Elvan adlı TV filmi, zalim bir ağadan kaçan bir ailenin dramını yansıtıyor. Filmin konusu ise kısaca şöyle, Kasım Ağa, köylüleri sömüren, faizle para veren, zalim biridir. Bir gün Osman, oğlunu evlendirebilmek için ağasından borç alır ve Elvanı oğluyla evlendirir. Fakat Kasım Ağanın da Elvanda gözü vardır. 

ÇIRAK Kanal 7 Televizyon Filmi kuşağında tüm rollerini Konya Çocuk Esirgeme Kurumu’nda barınan çocukların üstlendiği masum bir aşk öyküsünün anlatıldığı “Çırak” adlı film ekrana geliyor. Yetiştirme yurdunda büyüyen çocukların yeteneklerini ortaya koydukları “Çırak” Kanal 7’de.
Annelerinin ölümü, babalarının da hapse girmesi sonucu Ömer ve kardeşi amcalarının yanında yaşamak zorunda kalırlar. Amcalarının koyunlarına çobanlık yaparak hayatlarını sürdüren iki çocuk yengelerinin üzerlerindeki baskılarına dayanamayarak köyü terk ederler. Bir tamircide çırak olarak işe başlayan Ömer, geçimlerini temin etmeye başlar. Sevgiye hasret büyüyen Ömer ev sahibinin kızı Ayşenur’a karşı masum bir aşk beslemeye başlar. Bu aşkın en büyük destekçisi ise sokaklarda çöp toplayarak hayatını sürdüren yaşlı bir adamdır. Ömer çalışkanlığıyla ustasının takdirini kazanmıştır ve ustası, Ömer’in güzel bir gelecek sahibi olması için elinden geleni yapmaktadır. Fakat Ömer’in aşkının karşısında en büyük engel Ayşenur’da gözü olan lise arkadaşı Emrah’tır. 


HASRET Yanlış bir evliliğin meyvesi olan Hasret anne ve babasının ayrılığıyla bakıcıya emanet edilir. Zengin bir adamla evlenen Hasret’in annesi, bir süre sonra girdiği renkli dünyanın büyüsüyle minik kızını unutur. Yaptığı işin karşılığını alamadığını düşünen bakıcı kadın ise öfkesini küçük kızdan çıkartır. Bakıcılığının karşılığı olarak minik Hasret’e adeta hizmetçilik yaptırır. Hiçbir şeyden haberi olmayan ve bakıcısını gerçek annesi sanan Hasret ise kendisine nasıl böyle davranıldığını bir türlü anlamlandıramaz. Hasret, bir gün annesi sandığı kadının öz annesi olmadığını öğrenir. Küçük Hasret öz annesini aramak için evden kaçar ama bir süre sonra kızın kaybolduğunu anlayan kişiler Hasret’i polise teslim eder. Bakıcı kadın küçük kızı karakolda bulur ve eve geri götürmek ister. Hasret annesinin bu kadın olmadığını söyleyince polis öz annesini arayıp bulur. Anne sevgisine muhtaç büyüyen Hasret, annesine kavuşmanın sevincini yaşayamaz. Öz annesi onu kabul etmez. Hasret’e bakması karşılığında yüklü miktarda parayı alan bakıcı kadın ortadan kaybolunca talihsiz kız yalnız başına kalır. Küçük yaşta hayatın tüm zorluklarıyla karşılaşan Hasret’in şansı bırakıldığı kafede dönmeye başlar. Kısacık hayatı boyunca karşılaştığı kötü insanlar ona iyi insanların varlığını unutturmuş olsa da, kader insana taşıyabileceğinden fazla yük yüklemez. Küçük omuzları bu yükün fazlasını kaldıramayacağı anda Hasret’in hayatında değişiklikler başlar.

LOKMAN HEKİM Çekimleri Van'da yapılan film, Lokman Hekim'in etkileyici hayat hikayesini anlatıyor. Çilekeş ömrünü bitkilerden şifa arayarak tüketen, bugünkü tıp ilminin babası sayılan Lokman Hekim, gizli gizli şifa dağıttığı için kilise tarafından aranmaktadır. Oğluyla birlikte, kurulan tuzakta, çaresiz kalan Lokman Hekim'in ölümsüzlük iksirini arayışı ve kilise tarafından cezalandırma öyküsü etkileyici bir anlatımla ekrana geliyor. 

MAĞARADA Filmde, mahsur kaldıkları mağaradan iyiliklerini hatırlayarak kurtulan üç Romalının hikâyesi anlatılıyor.Roma İmparatorluğunda yaşanan olayda, üç Romalı; Numa, Maro ve Linus çıktıkları yolculukta yağmur sebebiyle bir mağaraya sığınırlar. Girdikleri mağara içinde buldukları küpten çıkan altınları paylaşmada anlaşmazlığa düşen üç Romalı, kıyasıya bir tartışmaya girer. Tam bu sırada yaşanan deprem sonrası altın dolu küp bir yarıktan aşağı düşer ve büyük bir kaya kütlesi de mağaranın ağzını tamamen kapatır.Kaya tarafından çıkışı kapanan mağarada mahsur kalan Romalılar, buradan kurtulmanın yollarını aramaya başlarlar. Kurtuluş için tüm yolları denerler, fakat çare olmaz. Bu sırada içlerinden biri son çare olarak dua etmeyi önerir. Üç Romalı sırayla yaptıkları bir iyiliği anarak dua edeceklerdir.İlk olarak Linus yıllarca annesine hizmet ettiğini, sadece Allah rızası için başından ayrılmadığını hatırlayarak dua eder ve kaya biraz aralanır. Sonrasında Numa ise komşusu olan bir kadına ilgi duyduğunu fakat ona yaklaştığında kadının “Allah’tan kork” sözüyle onu bıraktığını hatırlayarak dua eder ve kaya biraz daha aralanır. Son olarak söze başlayan Maro ise işçilerine emekleri karşılığı bir çuval buğday verdiğini, fakat bir işçinin buğday yerine para istemesi üzerine bunu ret ettiğini ve bunun üzerine işçinin buğdayı da almadan gittiğini söyler. Maro bu bir çuval buğdayı kullanarak malını arttırmış, yıllar sonra ortaya çıkan işçi ise buğdayını istemiştir. Maro, bir çuval buğdayı kullanarak kazandığı tüm malları işçisine verdiğini hatırlayarak dua eder ve mağaranın ağzı tamamen açılır. Üç Romalının geçmişte yaptıkları iyilikler onları düştükleri zor durumdan kurtarmıştır. 

ALOYA Aloya, Değirmenci İdrisin en küçük kızıdır. Genç kız öğretmen olmak için üniversitede okuyan çocukluk arkadaşı Kemale sevdalıdır. Ailesi ise Aloyanın şehrin zenginlerinden Durmuş ile evlenmesinden yanadır. Değirmenci İdris, büyük kızının düğününde rastgele havaya ateş açılması sonucu vurularak ölür. Bunun acısına dayanamayan eşi de üzüntüsünden yaşamını yitirir. Aloya ise evde tek başına yaşamaya başlar. Durmuş, tek başına kalan Aloya ile evlenmek için baskı kurmaya başlar. Fakat genç kız her seferinde Durmuşu ölümle tehdit eder. Bir süre sonra Aloya sevdiği Kemalden hamile olduğunu fark eder. Fakat çocuğu dünyaya getirmeye karar veren talihsiz kadını acı bir sürpriz beklemektedir. Kemal geçirdiği trafik kazası sonucu çocuğunu göremeden ölür. Yalnız yaşadığı evinde çocuğunu dünyaya getiren acılı kadın, halk arasında kötü muamele göreceği korkusuyla çocuğunu bir kazan içine koyarak eski eşyalar alan Çerçi Aliye verir. Akşam çocuğu fark eden adam çocuğa sahip çıkarak büyütmeye başlar. Akli dengesini kaybeden kadın evi ateşe vererek intihar etmek ister fakat köyün delisi Aloyayı kurtarır. Aradan yıllar geçmiştir. 

ARTIK UMUT DA YOK Filmde İki kardeşin çocukları arasında mutlu başlayan fakat dramatik gelişmeler sonunda acı bir dramla sona eren aşk hikayesi anlatılıyor. Birbirlerini deli gibi seven iki amca çocuğunun yarım kalan ve geride kalanlara büyük bir acı yaşatan öyküsünde aşkın imkansızlığı vurgulanıyor… Genç kız sevdiğinin talihsiz bir kazayla ölmesi sonucu bütün ailede hedef haline gelmiştir. Çocuğu ölen acılı baba genç kızı oğlunun ölümünün sorumlusu olarak görür. Hem sevdiğinin yokluğuna hem de amcasının suçlamalarına daha fazla dayanamayan genç kız intihar eder. Fakat acı günler bununla da sona ermez. İki gencin ölümüyle iki kardeşte artık birbirine düşman kesilmiştir. Fakat geride hala birbirlerine sonsuz bir sevgiyle bağlı olan iki genç daha vardır. Ailelerinden umudu kesen iki genç birlikte çok uzaklara kaçıp mutlu olma hayalleri kurarlar. Fakat bu hayalleri de gerçek olamayacak kadar uzaktır. Acıdan gözleri gerçeklere kapalı olan iki ailenin hedefinde şimdi geriye kalan tek evlatları vardır. 

ARDA BOYLARI Bir ömür boyu ayrılmamak üzere birbirlerine söz veren iki nişanlı olan Recep ve Zeynepin huzurlarını köy ağasının oğlu İsmail bozmaktadır. İsmail de Zeynepe âşık olmuştur ve ona sahip olabilmek için türlü yollara başvurmaktadır. İsmail zenginliğinin verdiği cesaretle Zeynepin annesine niyetini açıklar, o da İsmailin elinde bulundurduğu mal varlığına aldanarak işbirliği yapar. Sevdiğine bir başkasının talip olmasına dayanamayan Recep, öfkeyle ağanın kapısına dayanır. Ancak ağa güçlüdür, kendisine karşı çıkan Recepi ağır bir şekilde cezalandırır. Uğradığı zulmü dayanamayarak dağa kaçan Recepin yokluğunda, Zeynebin annesi ve Ağanın oğlu Zeynepi evlilik için ikna etmeye çalışırlar. Recepin bir başka sevdiği ve ona kaçtığı söylentileri köye yayılır. Ve düğün hazırlıkları başlar.Recep ve can dostu Cemil ise dağda Ağanın adamlarıyla mücadele ederler. Ağanın adamlarında kurtulmayı başaran arkadaşlar, bu sefer kendilerine dost gibi yaklaşan düşmanlarla savaşmak zorunda kalırlar. Düğün günü sevdiğini kaçırmaya çalışan Recep, sevdiğine bu dünyada kavuşamaz. Zeynep ve Recepin dillere destan aşkları, Arda boylarına ben kendim gittim Dalgalar vurdukça can teslim ettim dizelerini barındıran Arda Boyları türküsüyle dilden dile dolaşır. 

KARAOVA DÜĞÜNÜ Hüseyin ve Murat aynı köyde yaşayan iki ağanın çocuklarıdırlar. Küçüklükten itibaren birlikte büyümüşler, yiyip içtikleri bile ayrı gitmemiştir. Askerliklerini de yaptıklarında artık evlilik zamanları gelmiştir. Fakat Hüseyin Muratın kardeşi Şefikaya sevdalıdır. Şefika da Hüseyine. Murat bu durumu öğrendiği günden itibaren bir türlü kabullenmek istemez. Çünkü onlar Hüseyinle kardeş gibi büyümüşlerdir ve ona göre insan arkadaşının kardeşine kötü gözle bakmamalıdır. Hüseyin ve Şefika Muratın bütün gönülsüzlüğüne rağmen evlenirler. Murat ise düğünlerine bile gitmez. Çünkü bu yaptıklarından dolayı onları asla affetmeyecektir. Aradan geçen zaman içinde Murat bu duruma içten içe kızmakta ve sürekli kinlenmektedir. Bir gün eniştesi Hüseyinle çok isteksiz olmasına rağmen ortak bir arkadaşlarının düğününe gitmek zorunda kalır. Murat bu duruma hem kızmakta hem de sesini çıkaramamaktadır. Fakat arkadaşlarının düğününde damadın babası düğünü başlatmak görevini de Hüseyine verince, Murat bunu gurur meselesi yapar ve uzun süredir içinde sakladığı Hüseyine olan hınç ve kızgınlığına hakim olamaz. Ve arkadaşının düğününde can arkadaşı ve kardeşinin kocası olan Hüseyini öldürür. 

ÇALIN DAVULLARI
Filiz köyün en güzel kızlarından biridir. Fakat kaderi yüzü kadar güzel değildir ve genç kızı çok yakında kabus dolu günler beklemektedir. Filiz çok sevdiği annesini ve kardeşini bir kazada kaybeder. Canı gibi sevdiği iki insanın ani ve şüpheli ölümleri Filizi bilmediği gerçeklerin peşinden gitmeye zorlar. 

DENİZİN DİBİNDE DEMİRDEN EVLER ARVALLI HATÇANIN AZABA DÖNEN SEVDASI Memleket Hikayelerinde bu hafta türkü olup dilden dile dolanan iki umutsuz aşığın sevdası anlatılıyor. Avrallı Hatçanın hüzünlü öyküsünü anlatan Denizin Dibinde Demirden Evler televizyonda ilk kez yayınlanıyor. Hatça, ailesinin gözü gibi bakıp büyüttüğü, güzeller güzeli bir kızdır. Gönlü Ömerde olmasına rağmen ailesinin sözüne karşı gelemediği için amcasının oğluyla evlendirilir. Fakat Hatçanın gönlü hala çoban Ömerdedir. Sevdiği telli duvaklı gelin olurken Ömer de sevdasını yüreğine gömmüştür. Ama vakit geçse de aşk ateşi ne Hatçanın gönlünde sönmüştür ne de Ömerin. İki aşığın umutsuz sevdası türkü olup dilden dile dolaşmaya başlar. Azaba dönüşen bir sevdanın, unutulmayacak öyküsü Denizin Dibinde Demirden Evler. 

TABANCAMIN SAPINI GÜLLE DONATACAĞIM Tabancamın Sapını Gülle Donatacağım adlı Rize türküsünden yola çıkılarak çekilen film yılan hikayesine dönen bir aşkı anlatıyor.Durali köyün deli adını taktığı saf ve yakışıklı bir delikanlıdır. Babadan kalma, gözü gibi baktığı, ne zaman çalışacağı belli olmayan bir adet silahı ve bir de anasından başka kimsesi yoktur. Köyde aşık olduğu Gülizar ise haksızlığa hiç göz yummayan, mert ve güzel bir köy kızıdır. Gülizarın babası yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir toprak meselesinden dolayı, kızını köyün en yaşlı adamına gönülsüzde olsa vermek zorunda kalır. Gülizar ise bu haksız karara içten içe kinlenmekte ama elinden de bir şey gelmemektedir. Bunu duyan deli Durali, canı gibi sevdiği Gülizarı kaçırmak için düğün alayına kadın kılığıyla girer. 

OY OY EMİNE
Memleket Hikayeleri; Anadoludaki yanık türkülerin unutulmaz hikayelerini ekrana getiriyor. Acıları, umutları, sevdaları dillendiren türküler Memleket Hikayelerinde.SAF VE TEMİZ BİR SEVDANIN NEŞELİ ÖYKÜSÜ Memleket Hikayelerinde Karadenizde geçen saf bir sevdanın neşeli öyküsü ekrana geliyor. Köyün saf delikanlısı Muratla Ağa kızı Eminenin aşkları ve başlarından geçen komik olaylar Oy Oy Eminede. Emine, köyün en zenginlerinden olan Süleyman Ağanın kızıdır. Genç ve güzel bir kız olan Emineye köyün tüm bekâr erkekleri taliptir. Fakat hiçbiri Emineyi istemeye yanaşamamaktadır. Köyün saf ve temiz delikanlısı Muratın da Eminede gönlü vardır. Ağa kızı ise Murata karşı bir şeyler hissetmektedir. Köyün geçlerinden olan Erkan ve Cemal çalışmak için gittikleri İstanbuldan eski bir arabayla dönerler. Tüm paralarını İstanbulda kaybeden gençler, köylüye İstanbulda çok para kazandıklarını ve zengin olduklarını söylerler. Erkan, Süleyman Ağanın kızı Emineye talip olur ve görücüye giderler. Süleyman Ağa ise zengin olduğunu zannettiği Erkana kızı Emineyi verir.Bir gün Erkan ve Cemali konuşurlarken gerçekleri öğrenen Murat, Erkanın sadece Emineyle parası için evleneceğini anlar. Murat ise Emineyi bu durumdan kurtarmak ve onunla evlenmek için Eminenin abisi Nuri ile Erkana bir tuzak kurar. Nurinin hazırladığı bir plan sonucu Erkanın zengin olmadığı o. 

ANKARADA YEDİM TAZE MEYVEYİ Sevdiği uğruna ailesini terk eden Hatice, eşiyle mutlu bir hayat yaşamaktadır. Mutlulukları bebeklerinin de gelişiyle ikiye katlanmıştır. Bu sırada eşi Sefer amansız bir hastalığa yakalanır. Yuvasını ve sevdiğini kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapan Hatice'nin son çaresi ise kovulduğu baba ocağına el açmak olacaktır. 


BİNALİ Eşkıya damgası yiyen Binali TVde ilk kez ekranda. 1950li yıllarda Gaziantep dolaylarında geçen bir olayı araştırmak için bölgeye giden gazeteci Canan dramatik bir hikayeyle karşılaşır; köyün ağası, askerde mayın uzmanı olarak çalışan Binaliden, kaçakçılık yaparken kendisi ile çalışmasını ister. Vatan hainliği yapmayacağını söyleyen Binali köyü terkeder. 

KORKUSUZLAR
Korkusuzlarda gözüpek savaşçı Battal ve iki arkadaşının yaşadığı maceralar komik bir dille anlatılıyor. Yürekli ve cesur bir Türk olan Battal, Bizans tarafından uğradıkları zulme son vermek amacıyla saraya girmeye karar verir. Rahatına düşkün iki arkadaşını da yanına alarak saraya sızma planları yapmaya başlar. Saraya mücevher götüren bir grup Bizans askerinin köylerinin yakınından geçtiğini haber alan Battal harekete geçer. Arkadaşlarıyla askerlerin önünü kesen Battal Bizans askerlerini ve yanlarındaki rahipleri esir alır ve rahiplerin elbiselerini giyerek arkadaşlarıyla birlikte saraya girer. Saraya girer girmez de planlarını uygulamaya koyulurlar. Battal ve arkadaşlarının sinsi bir yöntemle girdikleri Bizans sarayında yaşadığı heyecanlı ve bir o kadar eğlenceli maceraları izleyenlerine keyifli anlar yaşatacak. 

KARANLIKTAN KARANLIĞA 6 Gurbetçi genç Almanya'dan Türkiye'ye kamp yapmaya gelirler... Her şey onlar için iyi giderken bir anda başlarına gelen çeşitli olaylardan dolayı Tek tek ölmeye başlarlar. Katil aslında onlara hiçte uzak değildir. Yani başlarında beraber gezip tozdukları beraber eğlendikleri hemen yanıbaşlarındaki arkadaşlarıdır. Katil çocukluğunda yaşadığı kötü olaylar ve şiddetten dolayı şizofreni hastası olmuştur. Ve geldikleri ülkede on yıl akıl hastanesinde yatmıştır.Hastahaneden çıktıktan sonra artık çevresine zarar vermeye başlar ve onun için hiç kimse iyi değildir.  

SAĞLIKLI FİKİRLER Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) tarafından Yeşilay’ın iştiraki ile yürütülen, İstanbul Kalkınma Ajansı destekli ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün desteklediği “SAĞLIKLI FİKİRLER” projesi kısafilmleri